Sigortalı bir şekilde bir işletmede çalışan işçiler, meslek hastalığı dolayısıyla tazminat alıp alamayacağını her zaman merak eder. Çünkü bazı mesleklerin çalışma koşulları işçinin geçici veya kronikleşen rahatsızlıklar yaşamasına neden olabilir. İş Hukuku çerçevesinde de sigortalı işçi çalıştığı iş nedeniyle veya yaptığı işin koşullarına bağlı şekilde tekrarlanan sürekli bir hastalık yaşamaya başlıyorsa, yaşadığı bu durum meslek hastalığı olarak adlandırılır.

Çalışanın karşılaştığı bu engellilik hali, bedensel veya ruhsal çerçevede sürekli ya da geçici olabilir. Her koşulda meslek hastalığı olarak ele alınırken, bu hastalığın arkasındaki mesleki riskler nedeni ile hastalığın varlığı ardından çalışan maddi manevi tazminat davası hakkına sahip olur.

Meslek Hastalığı İçin Şartlar Nelerdir?

Sigortalı işçinin sürdürdüğü işin koşullarına ve kalitesine bağlı şekilde geçici ya da sürekli olarak ortaya bir rahatsızlığın çıkması açısından meslek hastalığı koşulları değişkendir. Yani sigortalı çalışanın bu hastalıktan zarar gördüğünü ispatlayabilmek için bazı koşullara gerek duyulur. Bu koşullar arasında;

·         Beklenmedik şekilde ortaya çıkan olaylar dolayısıyla yaşanan ruhsal veya bedensel hasarlar iş kazası şeklinde ifade edilirken, bu kaza sonucunda belirli bir süre ardından meslek hastalığı oluşup oluşmadığı gözlemlenir.

·         İşçi yakalandığı meslek hastalığı neden ile maddi ve manevi tazminat talebine hak kazanır.

·         Mevzubahis hastalığın işin devamı sırasında oluşması gerekir.

·         İş Kanunu çerçevesinde meslek hastalığı için belirlenen tanımlar Sosyal Sigortalar Sağlık İşletmeleri Yönetmeliği ve Tüzüğü çerçevesinde yer almaktadır.

Meslek Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?

Sigortalı olarak bir işletmede çalışan her işçi, İş Hukuku kapsamında karşılaşabileceği meslek hastalıkları konusunda bilgili olmalıdır. Eğer işçi meslek hastalığına yakalandığında ve koşullar yerine geliyorsa, hem maddi hem manevi tazminat talebi gerçekleştirebilir. Günümüzde meslek hastalıkları arasında aşağıdaki listede yer alan hastalıklar sayılır.

·         Göz ile ilgili yaşanan problemler

·         Yüzde ortaya çıkan problemler

·         Göğüs ve akciğer problemleri

·         El ve el bileğinde yaşanabilecek problemler

·         Omurgada oluşabilecek rahatsızlıklar

·         Metabolizma problemleri

·         Baş bölgesinde yaşanabilecek problemler

·         Kulak ve işitme problemleri

·         Boyun bölgesi problemleri

·         Kol ya da omuz bölgesi rahatsızlıkları

·         Karın bölgesinde yaşanabilecek hastalıklar

·         Alt ekstremite ve pelvis problemleri

·         El parmaklarında görülebilecek problemler

Meslek Hastalıkları Nasıl Tespit Edilir?

Mesleğe devam eden sigortalı çalışan için meslek hastalığı tespiti gerçekleştirilmesi açısından meslek sırasındaki güç kayıp oranı gözden geçirilir. Güç kayıp oranı kavramı, özellikle işçiye bağlanacak SGK gelir miktarı açısından önemlidir. Yani SGK'nun işçi için bir gelir bağlayıp bağlamama durumu bu sayede belirlenir. Bunun ile birlikte işçinin maddi manevi tazminat talebinin belirlenmesi için de bu oran hesaba katılır.

İşveren çalışanın meslek hastalığına yakalandığını öğrenmesi sonrasında meslek hastalığı ve iş kazası bildirgesi hazırlığını gerçekleştirerek, 3(üç) iş günü içerisinde SGK’na bildirim yapmalıdır. SGK bildirimin alınması sonrasında inceleme başlatılacaktır. İnceleme dahilinde Sağlık Bakanlığı'na bağlı olarak Meslek Hastalıkları Hastaneleri veya devlet üniversite hastanelerinde işçinin sağlık incelemesi yapılarak bir rapor düzenlenir. Rapor tıbbi belgeler sayesinde desteklenirken, işçinin bir sağlık problemi bulunduğu ve maluliyet oranının ne kadar olduğu belirtilir.

SGK gerekli görmesi durumunda iş yerindeki çalışma koşullarını ve denetim raporlarını da göz önünde bulundurarak, diğer farklı belgeleri de incelemek açısından meslek hastalığı tespiti ve maluliyet oranını daha detaylı bir şekilde belirleyebilir. Eğer işçinin yaşadığı problem SGK tarafınca bir meslek hastalığı olarak kabul edilmez olursa, buna bağlı olarak işçi İş Hukuku çerçevesinde İş Mahkemesinde dava açma hakkına sahiptir. Bu dava çeşidi meslek hastalığının tespiti davası olarak bilinir ve hem işveren hem de SGK'ya karşı dava açılabilir.

Meslek Hastalığı Tazminat Davası Nasıl Açılır?

Meslek hastalığı nedeniyle açılacak tazminat davası ve bu davanın kapsamı başlıkları altında maddi ve manevi tazminatı yer alır. Yaşanan maddi zarar ispat edildiğinde, maddi tazminat davası açmak mümkün olurken, işçinin kişilik hakları ve buna bağlı çerçevede değerlerinin zarar görmesi ile de manevi tazminat davası hakkı kullanılabilir.

Yasaya bağlı şekilde maddi tazminat miktarının belirlenmesi açısından işçinin kusurları ve işverenin kusurları oransal olarak göz önünde bulundurulur. SGK maluliyet oranı tespiti yapar ve işçinin en son geliri de hesaplamalara katılarak, bu rakamlar da hesaba katılır. Eğer işçi yaptığı işten dolayı iş gücü kaybı yaşamış ise dava açabilecektir.

Eğer işçi meslek hastalığı nedeniyle ölüm sonucu ile karşılaşırsa, bakmakla yükümlü olduğu ailesi ve yakınları destekten yoksun kalacakları için destekten yoksun kalma tazminatı davası açabilirler. Karine gereği bu dava anne, baba, eş ve çocuklar arasındaki herhangi bir kişi tarafından ispat yükümlülüğü bulunmadan açılabilir. Ayrıca işçinin yaşaması durumunda da bakmakla yükümlü olduğu yani destek verdiği iddiasında bulunabilecek herkes ispat sorumluluğu ile birlikte dava açabilir.

Meslek hastalığı tazminat davası açılması için 10 yıl gibi bir zaman aşımı süresi bulunur. Bu zaman aşımı süresinin başlangıcı için mağduriyete yol açan kişinin ve zararın ortaya çıktığı tarih ilk an olarak kabul edilir. Eğer durumda bir değişim ya da gelişim bulunmuyorsa, hastalık tespit edildikten sonra zaman aşımı için süre başlayacaktır.