Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), Türk ceza hukukunda sıkça karşılaşılan bir kavramdır. Bu uygulama, belirli koşulları yerine getiren kişiler için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. İzmir Avukat Deniz Kekik, HAGB ile ilgili hukuki süreçlerde müvekkillerine yol gösterici hizmet sunmaktadır. Bu yazıda, HAGB ile ilgili en çok merak edilen sorulara yanıt verilecektir.

HAGB, mahkeme tarafından verilen cezanın belirli bir süre için açıklanmaması ve kişinin denetim süresini başarılı bir şekilde tamamlaması durumunda cezanın tamamen ortadan kalkması anlamına gelir. Bu uygulama, genellikle sabıkası bulunmayan ve suçun ağırlığı hafif olan kişiler için bir fırsat niteliği taşır.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için belirli şartların sağlanması gereklidir. Öncelikle, sanığın almış olduğu cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası olması gerekmektedir. Ayrıca, kişinin geçmişte kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması, duruşmadaki davranışlarının olumlu değerlendirilmesi ve mahkemenin, sanığın tekrar suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşturması da önemlidir. Bu şartlar, mahkeme tarafından titizlikle incelenir ve karara bağlanır.

HAGB kararı verildikten sonra kişiye belirli bir denetim süresi tanınır. Bu süre genellikle 5 yıl olmakla birlikte, bazı durumlarda 1 yıl süreyle ek bir yükümlülük uygulanabilir. Denetim süresinde kişinin herhangi bir suç işlememesi ve mahkemece belirlenen yükümlülüklere riayet etmesi gerekmektedir.

Denetim süresi boyunca sanığın işlediği suçlardan uzak durması temel koşuldur. Mahkeme, kişinin topluma kazandırılması amacıyla çeşitli yükümlülükler belirleyebilir. Örneğin, bir kamu kurumunda çalışma, belirli bir eğitim programına katılma veya alkol/uyuşturucu tedavisi görme gibi ek şartlar getirebilir. Bu yükümlülüklerin ihlali durumunda, HAGB kararı bozulur ve önceki hüküm açıklanarak cezai süreç devam eder.

HAGB, özellikle ilk kez suç işleyen kişiler için önemli bir avantaj sunar. Bu karar, kişinin ceza infaz kurumuna girmemesini sağladığı gibi, sabıka kaydına işlenmemesi avantajını da beraberinde getirir. Bu sayede, kişi sosyal hayatında veya iş yaşamında olumsuz etkilerden korunmuş olur.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, adli sicil kaydına işlenmez. Ancak, bu durum yalnızca adli sicil kaydı açısından geçerlidir. HAGB kararı, arşiv kaydı olarak tutulur ve tekrar bir suç işlendiğinde geçmişte alınan HAGB kararına atıf yapılabilir. Bu nedenle, HAGB’nin kişinin gelecekteki hukuki durumları üzerinde dolaylı etkileri olabileceği unutulmamalıdır.

Evet, HAGB kararına karşı itiraz mümkündür. Sanık, avukatı aracılığıyla veya şahsen mahkemenin vermiş olduğu HAGB kararına itirazda bulunabilir. İtiraz, kararın hukuka aykırılık içerdiği veya HAGB’nin koşullarının sağlanmadığı gerekçesiyle yapılabilir. İtiraz süreçleri, ilgili mahkemece incelenerek sonuçlandırılır.

HAGB kararına itiraz için 7 gün içinde ilgili mahkemeye başvuru yapılması gerekmektedir. Bu sürenin geçirilmesi durumunda, itiraz hakkı kaybolur ve karar kesinleşir. İzmir Avukat Deniz Kekik, HAGB kararına itiraz süreçlerinde müvekkillerine profesyonel hukuki destek sağlayarak, en doğru yol haritasını sunmaktadır.

HAGB kararı, kişiye kendini ispat etme şansı tanıyan bir düzenleme olsa da, sürecin her aşamasında hukuki destek almak kritik öneme sahiptir. Doğru bir savunma stratejisi ve hukuki bilgi ile HAGB’den doğan haklarınızı en iyi şekilde kullanabilirsiniz.