Boşanma Kavramı


Boşanma, eşlerden birinin ölümü, gaipliği, evlenmenin hükümsüzlüğü gibi evliliği sona erdiren sebeplerden biridir. Bu husus, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda da yer almıştır. Eski Medeni Kanunda yer alan cinsiyet değişikliğinin evliliği sona erdiren sebep olması ise, TMK. m. 40’da yer alan cinsiyet değişikliği için evli olmama şartının aranması ile sona ermiştir. Türk hukuk doktrininde boşanma, “Eşlerin hayatta iken, kanunda öngörülmüş olan bir sebebe dayanarak eşlerden birinin açacağı dava sonucunda evlilik birliğinin hakimin kararı ile sona ermesi.” olarak tanımlanırken; bazı görüşler de “Evlenme anında mevcut olması gerekmeyen, bir sebeple açılan yenilik doğuran dava sonucunda verilen ilam ile geçmişe etkili olmayarak evliliğe son verilmesi” olarak, diğer bir görüş de “evliliğin yargıç kararı ile ortadan kaldırıldığı durumlardan birisi” olarak tanımlamaktadır. Boşanma tüm tanımların birleştiği ortak nokta olan, hakim kararı evliliğin sona ermesi olarak ifade edilmelidir. Boşanma davası, esler arasında evlilik bağını çözen, hukuki ilişkiyi değiştiren, hükmün kesinleşmesinden itibaren geleceğe etkili bir insai dava türüdür. Boşanma, Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinde madde 118’de mahkeme kararı ile evliliğin sona erdirilmesi olarak tanımlanır.

-boşanma davası avukatı-


Boşanma Konusunda Yaklaşımlar Sistemler


Boşanma konusunda tarih boyunca birçok görüş ileri sürülmüş; bazı görüşler boşanmayı yasaklarken bazı görüşler serbest kılmış, bazıları ise belli bir sebebe dayanılarak hakimin hükmüyle gerçekleşmesi görüsünü benimsemiştir. Boşanmayı yasaklayan görüş, Katolik Kilisesi Hukuku’nun kabul ettiği bir görüş olup, 10. yüzyıldan itibaren reformasyona kadar yürürlükte olmuştur. Bu görüşe göre evlilik ruhların birleşmesi olup, kutsal bir bağdır. Bu kutsal bağ ise cinsel ilişkinin kurulamaması ve Papanın emri ile istisnaen mümkündür. 16.yüzyıldan itibaren Protestanlık, evlilik birliğine mahkeme kararıyla son verilebileceğini kabul etmiştir. Boşanmayı serbest kılan görüş, evliliğin meydana gelmesinde karşılıklı irade nasıl etkili ise sona ermesinde de iradenin etkili olmasını esas almış, eslerin karşılıklı iradesi ile veya bir esin tek taraflı irade açıklaması ile evlilik ilişkisine son verebileceğini kabul etmiştir. Birçok hukuk sisteminde boşanma serbest kılınmıştır. Roma Hukukunda, Cermen Hukukunda, Babil, ibrani Hukuku ve islam Hukukunda kocanın tek taraflı irade açıklamasıyla boşanma imkanı verilmiştir. –boşanma davası avukatı Boşanmanın belli bir sebebe dayanılarak hakim hükmüyle gerçekleşmesi görüsü, boşanmanın kanunda yazan bir sebebe dayanılarak gerçekleşmesi esasına dayanır. Modern hukuk sistemlerinden birçoğu bu görüsü kabul etmistir. Almanya, İsviçre, Fransa ve Türkiye’de de bu sistem benimsenmiştir.

Genel Boşanma Sebepleri, genel boşanma sebepleri, evlilik birliğinin bozulması, boşanma avukatı izmir, izmir boşanma avukatı

Boşanmayı serbest kılan görüş, evliliğin meydana gelmesinde karşılıklı irade nasıl etkili ise sona ermesinde de iradenin etkili olmasını esas almış, eslerin karşılıklı iradesi ile veya bir esin tek taraflı irade açıklaması ile evlilik ilişkisine son verebileceğini kabul etmiştir. Birçok hukuk sisteminde boşanma serbest kılınmıştır. Roma Hukukunda, Cermen Hukukunda, Babil, ibrani Hukuku ve islam Hukukunda kocanın tek taraflı irade açıklamasıyla boşanma imkanı verilmiştir. -boşanma davası avukatı Boşanmanın belli bir sebebe dayanılarak hakim hükmüyle gerçekleşmesi görüsü, boşanmanın kanunda yazan bir sebebe dayanılarak gerçekleşmesi esasına dayanır. Modern hukuk sistemlerinden birçoğu bu görüsü kabul etmistir. Almanya, İsviçre, Fransa ve Türkiye’de de bu sistem benimsenmiştir.

Boşanmada Uygulama Alanı Bulan İlkeler


Türk Hukuk Doktrininde boşanmanın dayandığı ilkeler kusur ilkesi, irade ilkesi, temelden sarsılma ilkesi, elverişsizlik ilkesi, eylemli ayrılık ilkesi olarak beş noktada toplanmaktadır. Evliliği hukuk güvencesi altında bir kurum sayan toplumlarda boşanma, kusur ve temelden sarsılma ilkesine dayanmaktadır. Kusur ilkesine göre İzmir boşanma davası açma hakkı, kural olarak kusurlu olmayan ese tanınmaktadır. Ülkemizde 3444 sayılı yasa ile bu kural yumuşatılmış ve daha az kusurlu olma dava açma için yeterli sayılmıstır. Temelden sarsılma ilkesi ise, evlilik ilişkisinde meydana gelen olayların esler için evliliği çekilmez hale getirmesi ilkesine dayanmaktadır. Zira, evlilikten beklenen amaç taraflara mutluluk getirmesidir. Evliliği eslerin iradesine bağlayan ve sözleşme olarak kabul edilen hukuk düzenlerinde boşanma irade ilkesine dayanmaktadır. Bu ilkeye göre, boşanma, eslerin karşılıklı anlaşması veya eslerden birinin talebiyle mümkündür. Evlenmenin kurulusunda kabul edilen iradenin, boşanırken de esas olması temeline dayanır.

Evliliği, Devletin ve toplumun amaçlarına yarayan bir kurum olarak değerlendiren hukuk düzenlerinde, boşanma elverişsizlik ilkesine dayanmaktadır. Bu ilkeye göre, eslerden biri bedensel veya ruhsal bozukluklardan dolayı evliliğin yükümlülüklerini yerine getiremeyecek durumda ise, boşanmaya karar verilmelidir. Bedensel veya ruhsal bozukluklara örnek olarak, akıl hasalığı, cinsel sapıklık ve gelecek kuşaklar için tehlikeli hastalıklar gösterilmektedir. Yine eylemli ayrılık ilkesine göre esler birlikte olmayı istemiyorsa, evlilik devam etmemeli, evliliğin temelden sarsılması artık aranmamalıdır.

Boşanma Sebeplerinin Kanunda Düzenleniş Biçimi


Genel olarak; 
Türk hukuk doktrininde baskın görüşe göre boşanma sebepleri, “mutlak” ve “nisbi” boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır12. Ancak karşıt bir görüşe göre13, bu ayrım somut bir gerçeği yansıtmamakta, evlilik birliğini sona erdirmek isteyen es hangi sebepten hareket ederse etsin, bu birliğin yürütülemez olduğunu göstermektedir. Gerçekte tek boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelden sarsılması olup, sebepleri sınıflandırmanın bir anlamı yoktur. Bu nedenle çok sebepli boşanma sistemine gerek yoktur. Mutlak boşanma sebeplerinde, kanunda belirlenen olayın ispatı halinde diğer es için ortak hayatı çekilmez hale getirip getirmediği araştırılmamaktadır. Zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, terk, eslerin anlaşması ve eylemli ayrılık sebepleri mutlak boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Nisbi boşanma sebeplerinde ise, boşanmaya sebep olan olgunun gerçeklesmesi yanında, diğer es için ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediği aranmalıdır. Suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme, akıl hastalığı, evlilik birliğinin sarsılması boşanma davası avukatı nedenleri nisbi boşanma sebepleri olarak kabul edilir.

Özel Boşanma Sebepleri


Türk Medeni Kanunu’nda özel boşanma sebepleri; olarak zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç isleme, haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı sayılmaktadır. Eski Medeni Kanun’dan farklı olarak, 4721 sayılı Kanun’la özel boşanma sebeplerinde önemli değişiklikler yapılmış, hayata kast ve pek kötü davranış sebeplerine agır derecede onur kırıcı davranış sebebi de eklenmiştir. Suç isleme sebebiyle boşanmaya da “çekilmezlik” şartı eklenerek nisbi boşanma sebebi haline getirilmiştir.

4721 sayılı Kanun’la, EMK.’dan farklı olarak yer verilen terk sebebiyle boşanmada terk süresi en az üç aydan altı aya, hakimin davaya hakkı olan esin istemi üzerine terk eden ese yapacağı ihtar süresi bir aydan iki aya çıkarılmıştır. Yine akıl hastalığı sebebiyle boşanma sebebinde, üç yıllık süre kaldırılmış ve hastalığın tesbitinin resmi sağlık kurulu raporuyla yapılması şartı getirilmiştir. TMK. m.166/IV’de genel boşanma sebebi içinde yer alan eylemli ayrılık halinde, açıkça bu durumun evlilik birliğinin temelinden sarsılması sayılacağı düzenlenmiştir.

Genel Boşanma Sebepleri


TMK. m.166 hükmünde evlilik birliğinin sarsılması, eşlerin anlaşması, ortak hayatın yeniden kurulamaması durumları genel boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması boşanma sebebi genel ve takdire bağlı bir boşanma sebebidir. Esler arasında şiddetli geçimsizliğin var olması ve bu geçimsizliğin varlığı durumunda evlilik birliğini sürdürmenin eşlerden beklenemeyecek durumda olması gerekir. Hakim, evlilik birliğinin devamı durumu ile evlilik birliğinin sona ermesi durumlarındaki menfaatler dengesini karşılaştırarak karar verir. Eşlerin anlaşmasına dayanan boşanma davasında, boşanma davasının açılması için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması, eşlerin birlikte başvurmaları veya bir eşin açtığı davayı diğerinin kabul etmiş olması, hakimin tarafları bizzat dinlemesi ve tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ve çocukların durumlarına ilişkin düzenlemeyi uygun bulması şartları gerçekleşmelidir. Hakim, anlaşmaya dayanan boşanmanın bu üç unsurunu re’sen araştırmalıdır. Anlaşmaya dayanan boşanmada tarafların yapacakları düzenlemeler sınırlı olmayıp, kadının boşanmadan sonra kocasının soyadını taşıması hususunu dahi kararlaştırabilirler. Ortak hayatın yeniden kurulamaması boşanma sebebine dayanan davanın açılması için boşanma sebeplerinden herhangi biriyle daha önce açılmış olan davanın reddedilmiş olması, red kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yılın geçmiş ve ortak hayatın yeniden kurulamamış olması ve eslerden birinin talepte bulunması gerekir. Reddedilen davanın kimin tarafından, ne sebeple açıldığı, hangi sebeple reddedildiği önemli değildir. Hakim, tarafların kusur araştırması yapmadan boşanmaya karar verir. Bu konuda hakimin takdir yetkisi yoktur.